Sabahın,yarı uykulu. Yollara düştüğün anlarından. Sıyrılamadan. Bindiğin. İndiğin. Otobüsler. Geçidi. Dolanan. Boynuna. Çalışanların.Bülent Tüsen
Çiçek ve yaprak. Dalında güzel duran. Temiz ve renkli. Suda yeşeren. Deniz dibi. Saksıda. Gecede. Kuşta. Aynada. Merdivende. Yüzümde. Tablolardan inen.Bülent Tüsen
Bakıyorsun duymuyorsun. Ne hakkında konuşuyor? İzliyorsun vücudunu temizliyor kedi. Aynada yaladığı ekmeği yutan görüntüsündeyim.Bülent Tüsen
Kaldır bakalım başını paradan. Şöyle bir etrafına bak. Neler görüyorsun anlat. Açlar hiç ilgini çekmiyor mu? Karnın tok mu? Yemek yedin mi? Ya aç kalırsam! Paralarım biterse! Dersin bir kenarda.Bülent Tüsen
Issız bir göl gibi gözlerin. Durgun bir göl. Balıklarının sustuğu. Çağırdıkça çiçeklerini. Gördükçe kıyılarını sularda dağılıyorsun. Gemiler oldu gözlerim de.Bülent Tüsen
Aklıma kuş geriyor. Gecenin tabiatı. Gece soluklu kuş tabiatı. Uçuyor kolların aya. Düşsel bir karanlığa. Ağaçlarla ışıklarla.Bülent Tüsen
Vatanını korurken Vurdular Yere yasladığı Sağ dizinden Yara verdi gözleri Kapağındaki Kurşun yarığında GördüğündenBülent Tüsen
Yalnız yaşayanlar bilirler. Yalnızlığın yükünü. Bilmezler kendiyle başbaşa kalınca neler düşündüğünü. Ev canlanır insanın üstüne üstüne.Bülent Tüsen
Bir çocuk. Gülde dal olamayan göze. Bir parantez plastik şişede. Gezinir aynalar. Sesime değen kanatları. Plastik şişelerin dağıldığı yaprağa.Bülent Tüsen
Sadece sevmek ve insan olmak istemiştim oysa. Anla.Bülent Tüsen
Can Yücel’e Şarabi olsun bakışmamız. Tatlı bir şaraplık ekildikçe yüreğimize. Suçsuz insan. İliklerimden aşağıya iniyor.Bülent Tüsen
Tül başaklar sessizce duran. Otomatik telefonlarda sesin. Bekleyecek elin. Alo diyecek tuşları. Ve ses gelen,giden. Bülent Tüsen